18 Mayıs 2014 Pazar

Emirates Stadında Yıllar Sonra Zafer Şarkıları



Arsenal denince güzel futbol, sahneye çıkarılan yıldızlar ve 17 Mayıs facialarının yanında akla gelen başka bir şey daha var: Kupa Laneti...

Arsene Wenger'in 90'lı yılların sonunda kurduğu rüya takım 2005'e kadar topçulara harika sezonlar yaşatmıştı. Wright, Overmars, Bergkamp, Henry, Pires, Ljunberg, Vieria gibi oyuncuların taşıdığı takım Manchester United ve Liverpool gibi rakiplerine üstünlük sağlamış ve ortaya koydukları futbolla da taraflı tarafsız tüm futbolseverlerin sempatisini kazanmıştı. 2004 yılında namağlup şekilde kazanılan şampiyonluk sonrası topçular için duraklama çağı başlıyor gibiydi. Bergkamp futbolu bırakmış, Vieria Juventus'un yolunu tutmuş, takımın ağır toplarının ise yaşı ilerlemişti. Fakat Wenger'i Wenger yapan en büyük faktörlerden birisi gidenlerin yerini doldurma konusundaki kabiliyetiydi. Yıllar önce Slyvinho gittiği zaman herkes telaşa kapılmışken yerine Ashley Cole'u sahneye çıkarmış, ardından Cole'un Chelsea'ye gidişiyle Clichy'i kadroya monte etmişti Wenger. Vieria'nın gidişi bile takımı etkilememiş Fabregas gibi bir yıldız kazanılmıştı. Bu hamleleriyle Wenger giden oyunculara rağmen kendisine duyulan güveni hiç kaybetmemişti. Üstelik Henry, Overmars gibi oyuncuları yaşları ilerledikten sonra astronomik sayılabilecek fiyatlarla satarak zekice işler de yapmıştı. Ancak 2005 sonrası gelmeyen başarılar Fabregas, Nasri, Walcott, Van Persie gibi oyuncuların oluşturduğu iskeleti temelinden sarsacak ve takım bir nevi fetret devrine girecekti. Cesc Barca'nın, Nasri ve Clichy ise City'nin yolunu tutarken kendilerine en ihtiyaç duyulan zamanda Song Barcelona'ya, Van Persie'de United'a transfer olup taraftarı hayal kırıklığına uğratmıştı.

Ramsey takımın dirilişindeki en büyük pay sahiplerinden


Gidenlerin yerine yapılması istenen transferler ise inatçı yönetim ve Arsene Wenger'in transfer politikaları nedeniyle bir türlü gerçekleşmiyordu. Ancak sezon başlangıcına kısa bir süre kalmışken Mesut Özil 50 milyonluk bir ücretle takıma katıldı ve taraftar baskısı bir nebze olsun dindirildi. Sezon başında Mesut, Cazorla, Wilshere ve Ramsey'in tuttuğu yüksek form ve alınan başarılı sonuçlar yıllar sonra taraftarların umutlarının yeşermesini sağlamıştı. Ancak devre arasında yapılmayan santrafor transferi (ki Giroud birçok taraftara saç baş yoldurtmuştu) gözardı edilmiş ve takıma sadece Kim Kalström dahil edilmişti. Uzun bir aradan sonra liderlikte söz sahibi olup altı puanlık bir farkla zirveye kurulan Arsenal ikinci devre sakatlıklar ve dar kadronun etkisiyle düşüşe geçti. Ramsey, Wilshere ve Walcott'un yaşadığı sakatlıklara Mesut Özil'in de talihsiz performansları eklenince hezimetler serisi tekrar başladı. Özellikle 6-3'lük City, 5-1'lik Liverpool ve son olarak 6-0'lık Chelsea mağlubiyetleri takım için şampiyonluğun çok daha sonraki tarihlerde söz konusu olacağını gözler önüne serdi. Avrupa arenasında da Bayern Münih tarafından elenilince elde hedef olarak sadece FA Cup kalmıştı. Totthenham, Everton, Liverpool, Wigan teker teker safdışı bırakıldıktan sonra topçular finalde Hull City'i karşısında buldu. Maçın mutlak favorisi yılların kupa hasretine son vermek isteyen Arsenal'di fakat topçular maça beklenildiği gibi bir giriş yapamadı. ilk 10 dakikada yenilden 2 gol takımda soğuk duş etkisi yarattı. Sıkıntılı dakikalar sürüp gidecek derken Cazorla (sezon içerisinde de kritik anlarda sahneye çıkmıştı) muhteşem bir golle farkı 1'e indirdi. Bu dakikadan sonra Arsenal yüklenirken, Hull ise elde ettiği skoru korumaya çalıştı. Dakikalar 77'yi gösterdiğinde Koscielny skoru eşitlerken artık ibrenin Arsenal tarafına döndüğü aşikardı fakat kalan dakikalarda maçı bitirecek gol gelmeyince uzatmalara gidildi. Dakikalar 109'u gösterdiğinde Ramsey sahneye çıkarak kupayı Emirates'e taşıyacak golü kaydetti. Kalan dakikalarda Arsenal kalesinde büyük tehlikeler yaşansa da korkulan olmadı ve dokuz yıl sonra rüya takımın hayaletleri bi nebze de olsa kulübün üzerinden çekildi.

Lanetin bozulmasına Wenger ile birlikte en çok taraftarlar sevindi
















Takımın önümüzdeki sezon ''yapılması beklenen'' flaş transferlerle daha başarılı olması taraftarların en büyük dileği. Süphesiz yaşanan sakatlıklar ve hücum hattındaki sorunlar olmasa kulüp zirve yarışını son haftaya kadar da sürdürebilirdi ancak genel olarak kötü geçen 2-3 yıldan sonra bu yıl topçular adına dirilişin başlangıcı oldu ve önümüzdeki sezonlarda Gunners fırtınasının sahalarda tekrar esmesi güçlü bir olasılık


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder